Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Arda Kardeşler olayı nedir? Hakemliği neden bitirildi? Trabzonspor – Gaziantep maçında ne oldu?

Trabzonspor ile Gaziantep FK arasında oynanan ve 1-1 sonuçlanan karşılaşmada

Trabzonspor ile Gaziantep FK arasında oynanan ve 1-1 sonuçlanan karşılaşmada hakem Arda Kardeşler’in verdiği karar, Türk futbolunda yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Karşılaşmanın 64. dakikasında yaşanan faul atışı, yalnızca maçın değil, Arda Kardeşler’in kariyerinin de dönüm noktası oldu.

Bordo-mavili takım Augusto ile kendi yarı alanında faul kazandı. Oyunu hızlı başlatmak isteyen Augusto, atışı kullanırken hakem Arda Kardeşler önce devam kararı verdi. Ancak Gaziantep savunması eksik yakalanmışken, Trabzonspor’un hücum fırsatını keserek atışı tekrarlattı. İşte bu an, hem sahadaki futbolcuları hem de tribünleri ayağa kaldırdı.

Arda Kardeşler’e tepkiler çığ gibi büyüdü

Kararın ardından Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan sert sözlerle yüklendi: “Bu arkadaşın hakemliği bitti, bir daha maç yönetemez.” TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ise, “59 yaşındayım, son 40 yılda izlediğim tüm hakem hatalarını pozisyon pozisyon anlatabilirim ama böylesini görmedim. Arda Kardeşler’i Pazartesi günü TFF’ye çağırdım, gereği fazlasıyla yapılacak” ifadelerini kullandı.

Hakemlik defteri kapanıyor mu?

Yaşanan bu gelişmelerin ardından Arda Kardeşler’in düdüğünün asılması bekleniyor. Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun da bu süreçte eleştiri oklarının hedefinde olduğu ve görevine dair radikal kararların gündeme gelebileceği iddia ediliyor.

Futbolda güven krizi

64. dakikadaki o tek düdük, Türk futbolunun hakemlik müessesesine duyulan güveni bir kez daha tartışmaya açtı. Tribünlerden sosyal medyaya, futbol yorumcularından kulüp başkanlarına kadar geniş bir kesim, hakem hatalarının oyunun kaderini nasıl etkilediğini sorguluyor.

Arda Kardeşler olayı, yalnızca bir hakemin meslek hayatının sonu değil; aynı zamanda Türk futbolunda hakemlik kurumuna duyulan inancın sınandığı bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçiyor.